22 Mart 2020 Pazar

NEREYE?

Her şey uzaklaşırken, dünya farklı bir rol içerisindeyken.. Yanıtlar bilinir belkide, dünya meskeninken. Her şey kaosun bir bulut gibi kapladığı huysuz bir an gibi.. Kalp bazıları için toprağın altında. Hüznün rengi gri ise de, yağmur sayfalarca yazılır, gri bulutlar anılır. Nedense mütemadiyen sorgusuz olmak istiyorum. Ne yapsam da sorulardan kurtulamıyorum.  Neyin getirisiyse, öznel ve bir girdap ayarında. Ne de olsa muaf değil, sesin, hallerin, bildiklerin. Lanet edemiyorum yine de olan her şeye.. Dünya nereye? Yok oluş bir keder getirisi? Nereye? Neden?

Selin Araç

26 Aralık 2018 Çarşamba

Etki ve Fark

Her şey zıddı ile anlam kazanabilse de, bu elde olmayan ve şüphe götürmeyecek düşüncelerin varlığını yadsımayı engelliyor. Örneğin iyi ve kötü kavramları zıtlık barındırsa da olayların gidişatı sonucu hazırlayarak karşı koymayı engelleyecek şekilde hareket ediyor. Kabul edilmesi kişisel bir durum olsa da hayatın getirdikleri ön plana alındığında gidişat bir engelleyici gibi oluyor.

Yaşanan olaylar üzerinde bir etki yaratmak ya da objektif bir durumda bulunmak. Her durum kendi algısını yaratıyor. Subjektif olsa da aranılan bazen nesnellik oluyor. İnsan üstü bir çaba, kendi kurallarını yaratsa da, mutluluğun formülü diye bir şey var mı? Ya da şöyle sorulsa: Mutluluk yaratan bir frekansta mıyım? Zaman akıp giderken, anlık denilen mutluluğa bir de sonuç ve hedef gibi bakıldığında. Kişisel bir düşünce ile farklılıklar oluşur. Acaba sonsuz bir farkındalık var mıdır? Kime veya neye özgüdür?

Selin Araç

30 Eylül 2018 Pazar

YAZARLIK ÖZEL DERS

MERHABA. YAZARLIK, DENEME, HİKAYE, ŞİİR, BLOG ve KÖŞE YAZARLIĞI ÜZERİNE ÖZEL DERSLER VERİYORUM.

İLGİLENEN KİŞİLER İÇİN İRTİBAT NUMARASI: 0 535 846 76 15
MAİL ADRESİ: selin428@yahoo.com.tr
BUNLAR ÜZERİNDEN BİLGİ ALABİLİR VARSA SORULARINIZI İLETEBİLİRSİNİZ. TEŞEKKÜRLER.


15 Eylül 2018 Cumartesi

Bir Sebepten

En düşsel, sızısız, bazen mekansal, algısız.. Bir başka labirent, içinde kaos yok, sonunda gelişen, karşıtlık yok. En azından bir akılcı yaklaşım, getiriyor sonunda yeni bir kıvılcım. Eğer bir yenilik gerekseydi aniden, sorular azalırdı gerçekten. Güçlü, yakın, büyülü, olsa da farkın. En başına dönersek, bulunurdu bir sebepten..

Selin Araç

25 Nisan 2018 Çarşamba

Heyecanlı Kayboluş!

Boydan boya yırtılan koyu perdenin gerisinde, bir zafer engeli sararcasına bitimli! Bir demet çiçek anlatıyor varsa şu an ellerinde.. Varsa sahiden sevişinde! Gömülen, mezarın kenarında duruyor, söyleyen kalbi sancıda söyleniyor.. Bu hayalin toz bulutu içinden geçen ateş böceklerine benzediği aşikar! Tahammül sınırları içinde, son bulmaz bir gece! Zararsız gibi, halinden memnun anlar.. Bu bir şapka çıkarış olabilir, zamana ve hayata! Artık görülen, en farklı rüyada, en farklı hatırada! Serin rüzgarın huzurlu ahengi içinde, arayışın zaman zaman azaldığı bir yerde, bitimsiz, farkındalık içinde. Gölgenin gölgeden kopuşu, heyecanlı sanki birden kayboluşu! Bir gemi gibi uzakta gittikçe kayboluyor.. Mutlu anlara bir gidiş var! Var evet, uzaklaştıkça.. Uzak olunca!

Selin Araç


                                        

12 Şubat 2018 Pazartesi

Gizli Sarmal

Pencerenin açılmasıyla karşısında gördüğü gökte uçuşan, parlak ama cansız, hafif alaycı ama sanrısız güç yeni yerinde canlanıyordu. Ruhsal dünyası karmaşık, sesi bazen dağınık, göz halleri kaçık erkek. Gökyüzündeki sese cevap verdi. Elini uzatıp tutmak istedi. Karmaşık dünyama şekil ver, ruhunun heyecanı aynalarda salınsın diyordu. 

Reel bir güzergah istiyorum! Yanılsamadan uzak, paranoyalar ise tuzak! Of! Göğün sıcaklığı, zihnimde dolanıyor, rüyalarım gözlerimde dans ediyor. Sen, o güç, beni tanımla, anla, yokla, yakala! Bariz bırak, yaşam tasa dolu, ruhum oynak! Tanıt kendini, kendini anlat! Sesim baygın, ruhum zamansız seslerle boyanıyor. Tanıt olması gerekeni, bu hile kendini gösteriyor! Anla ve yine anla! Sayma biteni! Boya kalbini sarıya! Görünmesin gerçeği! Hep!


Selin Araç

NEREYE?

Her şey uzaklaşırken, dünya farklı bir rol içerisindeyken.. Yanıtlar bilinir belkide, dünya meskeninken. Her şey kaosun bir bulut gibi kapla...